GAZZE: SUSAN DÜNYANIN ORTASINDA BİR ÇIĞLIK
Bir çocuğun gözyaşı, bir annenin haykırışı, bir babanın çaresizliği... Gazze’de her gün yeniden yazılan bu acı hikâyeler, vicdan sahibi herkesin yüreğini sızlatıyor. Gözlerimizi kapattığımızda bile kulaklarımızda yankılanan bomba sesleri, bizlere insanlığın ne kadar ağır bir sınavdan geçtiğini hatırlatıyor.
Gazze’de yaşayan insanlar yıllardır kuşatma, saldırılar ve yoksulluk içinde hayatta kalmaya çalışıyor. En temel haklardan biri olan yaşam hakkı bile ellerinden alınmış durumda. Okula gidemeyen çocuklar, yıkılmış evlerde yaşam mücadelesi veren aileler ve hastanelerde ilaçsız kalan hastalar… Bu manzara sadece Gazze’nin değil, tüm insanlığın utancıdır.
Bizler burada güven içinde okula giderken, kitaplarımıza sarılırken, oyunlar oynarken; Gazze’deki yaşıtlarımız korku içinde sabahlıyor. Belki bir daha okula gidemeyeceklerini, bir daha arkadaşlarını göremeyeceklerini bilerek büyüyorlar. Bu büyük adaletsizlik karşısında sessiz kalmak, zulme ortak olmak demektir.
Peki biz ne yapabiliriz? Öncelikle bilinçlenmeli ve çevremizi de bilinçlendirmeliyiz. Dualarımızda Gazze’yi unutmamalı, mazlumların sesi olmalıyız. Yardım kampanyalarına destek vererek, kardeşlik köprüleri kurmalıyız. Ve her şeyden önemlisi; adaletin, merhametin ve insanlığın tarafında durmalıyız.
Çünkü bir yerlerde zulüm varsa, orada insanlık ölmeye yüz tutmuştur. Ama biz susmazsak, biz unutturmazsak, biz sahip çıkarsak; insanlık yeniden dirilir.
Gazze için bir dua, insanlık için bir umut…